Gerçek Dayanışma…

Türk milleti geçmiş yıllarda yaşanan felaketlerde el ele verdiği gibi 6 Şubat 2023’te yaşanan ve 11 vilayeti kapsayan büyük deprem felaketinde de birleşmiştir.

Bir taraftan devletin nezdinde yerel yönetimler, kurumlar diğer taraftan odalar, borsalar, dernekler, federasyonlar, sendikalar, bankalar, şirketler vs. Türkiye’nin doğusundan batısına kadar herkes yardım için yarışmaktadır. Kilometrelerce uzakta olan şehirlerde, adını hiç duymadığımız köylerde taş üstünde taş kalmamıştır.

O şehirler, o köyler vatanımızın bir parçasıdır, o insanlar canlarımızdır.

Sözleri 1927 yılında AHMET KUTSİ TECER tarafından yazılan şu şarkı günümüzü anlatmaktadır:

Orada bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür…

Günlerdir her ortamda deprem konuşulmakta koordinasyon bozuklukları dile getirilmekte, sosyal haklar ve zamlar ikinci planda kalmaktadır. Spor aktiviteleri, koro çalışmaları, konserler, sanatsal gösterirler durdurulmuştur. Hatta 14 Şubat “Sevgililer Günü” de araya kaynamıştır. Feda olsun…

Ülkemizin uğradığı bu felakette bütün millet omuz omuza verdiği canla başla çalışmakta iken bazı insanlarımız yardım eli uzatacakları yerde mevzuat, usul, tarz gibi engeller ileri sürmekte, çalışmayı olumsuz yönde etkilemektedir. Belli bir kitleyi hayata döndürebilmek için canla başla çalışılırken Türkiye’nin gündemini değiştirecek hamleler yapmak, daha kötüsü siyasi bir deprem yaratmak affedilecek bir şey değildir.

CAHİT SITKI TARANCI bu dünyanın fani olduğunu 35 yaş şiirinde şu sözlerle vurgulamıştır.

“Neylersin ölüm herkesin başında.
 Uyudun uyanamadın olacak.
 Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
 Bir namazlık saltanatın olacak.
 Taht misali o musalla taşında… “

İşte sonuç budur…

Her insan geçmişini hatırlamalı geleceğine yön vermelidir. Dost edinmeli, çevresine yardım eli uzatmalı, ekmeğini paylaşmalı, geriye unutulmayacak güzel izler bırakmalıdır.