Kendine İyi Bak

Bir kaç yıldır “Kendine iyi bak” furyası aldı yürüdü, dilimize dolandı, bir türlü bırakamıyoruz. Yerli yersiz, zamanlı zamansız, karşıdakinin kim olduğunu düşünmeden  her yerde, her telefonda söylüyoruz. Millet olarak bu tür tabirleri kapmaya öyle yetenekliyiz ki; sorma gitsin. Ayaküstü sohbet sonunda: “hadi kolay gelsin” dedikten sonra, kendine iyi bak!…demeyi ihmal etmiyoruz. Telefonla yarım saat konuşuyor sanki yetmemiş gibi “bir şey diyo musun?” diyor, arkasından da kendine iyi bak! Yolcu uğurlamaya gidiyor, herkes binmiş, otobüs hareket ediyor, biri camın arkasından el sallıyor, aşağıdaki avazı çıktığı kadar bağırıyor: Kendine iyi bak! Kızının nikahı kıyılmış, herkes sıraya girmiş nikah şekeri alıyor, gelini, damadı kutluyor, kucaklaşıyor, resimler çekiliyor, aile vedalaşıyor, anne ayrılırken kızının kulağına eğiliyor: Kızım kendine iyi bak. Babası ağır hasta, hastaneye ziyarete gidiyor bir süre başında kalıyor, yapılacak bir şey yok, odadan  “Baba kendine iyi bak!” diyerek çıkıyor. Oğlu asker, Doğuda hayat mücadelesi veriyor, bir imkan bulmuş oğluna telefon ediyor, konuşuyor, konuşuyor, kapatırken Oğlum kendine iyi bak! Günde üç dört defa karşılaştığımız iş merkezimizin güvenlik elemanı bile her seferinde “Abi kendine iyi bak” diyor. Eskiden anne veya baba çocuklarını uğurlarken “Kendine Mukayyet ol” derlerdi. Onun bir anlamı vardı: Kendini koru, dikkatli ol demekti. Peki kendine bak ne demek? Bence anlamını bir çırpıda bulamayacağımız bir söz. Pek anlamlı güzel dileklerimiz vardı. Allahaısmarladık, Allaha emanet ol, Allah yardımcınız olsun, Selametle, Hayırlı işler, Hoşcakal, Tekrar görüşmek üzere vs. gibi temennilerin hepsini unuttuk. Kendine iyi bak tabirini ister temenni sayın, ister tavsiye sayın, isterseniz veda cümlesi; iki üç yıl kadar önce ya bir şarkıdan veya bir şiirden konuşma dilimize girdi, hatta sanal alemimize de… Kısa zamanda yoğun bir alışkanlık oldu; trafikte sık sık korna çalındığı gibi. Geçenlerde bir arkadaşla taksideyiz. Kavşağa geldik kırmızı ışık yandı durduk. En öndeyiz. Sarı yanar  yanmaz şöför kornaya bastı. Dedim ki: “Şöför Bey, en öndesin neden korna çaldın, yürüsene! Verdiği cevap: “Ya abi kusura bakma, alışkanlık” Bir alışkanlıktır gidiyor. Kendine iyi bak diyene şaka ile karışık: Olur, Nasıl bakayım, Ne ile bakayım, Nereden bakayım, aynadan mı? Veya Bakmasam ne olur Sana ne, bakarım bakmam vs. gibi cevap vermek de mümkün ama yakışık almıyor. Kendine iyi bak tabi ki iyi niyetle söylenmekte olan bir dilek, temenni veya veda mesajı, ama cılkını çıkardık. Çok basit bir konuda düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim ama uzattığımın farkındayım. Lütfen hoş görün. Allahaısmarladık. Kendinize İyi Bakın… !