Doksanlı yıllar… Turgut Özal Başbakan, Adnan kahveci onun danışmanı. Benim, bürokrat emeklisi aynı zamanda Mali Müşavir olmam sebebiyle Türkiye Çimento Sanayi’nin Kırşehir’de bulunan bilya fabrikası ÇEMAŞ A.Ş. ‘ne yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildim. Türkiye Çimento Sanayi’nde Mali İşler Daire Başkanı ve aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan Seçkin Tokol ile her ay önceden belirlenen tarihte Çemaş’ta toplanıyorduk. Her üye kendi imkanlarıyla Kırşehir’e gidiyordu. O ay Ben , Seçkin Tokol ve iki üye arkadaşım benim Broadway arabamla saat 16 sularında yola çıktık. Her zaman Kırıkkale yoluyla giderken bu sefer Bâlâ yolundan gidelim dedik.
Bala’ ya 8-10 km kala yanımızdan geçen bir kamyon taş fırlattı. Ön cam tuz buz oldu. Dikiz aynası tarlaya uçtu. Hepimiz tarlada ayna aradık, bulamadık. Belki arabanın aynası yoktu! yorumunu yaptık ve arabamıza döndük. Camsız bir şekilde yavaş yavaş yola devam ettik. Bala’ ya vardık.
Cam taktıracak yer ararken orada sürücülük kursu işleten lise arkadaşım Yüksel Köksal’la rastladık. Arkadaşım burada cam bulamayacağımızı söyledi. Çare olarak Yüksel Köksal’ın yardımıyla cam yerine naylon yapıştırarak yola devam ettik. 50-60 kilometre sonra Keskin’e vardık. Orada da cam yoktu.
Hava kararıyordu yola devam etmek zorundaydık. İlerledikçe içerideki naylon buğulanmaya başladı. Çözüm olarak bizde naylondan elma büyüklüğünde bir delik açtık. Bu sefer yağmur yağmaya başladı. Yağmur taneleri “ne işiniz var bilmediğiniz yollarda” derecesine yüzüme çarpıyordu. Yanımda oturan Seçkin Tokol bir taraftan kağıt havlu ile benim yüzümü, diğer taraftan buğuluşan camı siliyordu.
Bu sefer çantamızdaki denetim dosyalarından birinin plastik kapağını yırtıp açtığımız deliği bantladık. Sonunda iki saatlik yolu dört saatte giderek ÇEMAŞ’a ulaştık. Şirket müdürü Hüseyin Altuntaş , “Ot bitmeyen tepelerde maden vardır” diyen Mali İşler ve Muhasebe müdürü Ali Tamer, Mevlana çiçeğini keşfeden Makine mühendisi Ömer Çetiner’le bizden önce gelen diğer üyeler merakla bizi bekliyorlardı.
Onların geçmiş olsun dilekleriyle kucaklaştık biz yemeğe araba tamire gitti.
SİZ SİZ OLUN BİLDİĞİNİZ YOLDAN ŞAŞMAYIN.
EN KISA YOL BİLDİĞİNİZ YOLDUR.
Bildiğin yol güvendiğin kişiler tarafından deneyimlenmişse,gönül rahatlığı ile gidin…bir baba sözü; dediğimi yap gittiğim yoldan gitme
Güldürdünüz beni Gürşen Bey! Elinize sağlık. Keyifli bir yazı olmuş yine…