Hak kısaca, kişilerin toplumsal kurallar hukuk düzeni ile korunan menfaatleridir. Kişilerin haklarını koruyanlar gene kişilerdir. Elde edilen hakların korunması, hakları ihlal edenlerin cezalandırması ve hakkın geri verilmesi hukuki yollarla yapılmaktadır.
İnsanların hak ve özgürlükleri ile ilgili olarak II. Dünya Savaşı’ndan sonra devletler bireylere tanınan özgürlüklerin güvence altına alınmasında birleştiler. İnsanlara özgürlük tanınmasının, devam etmesi halinde savaşların da önlenebileceği düşüncesinde hemfikir oldular.
Birleşmiş Milletler ’in 1948 yılında yaptığı genel kurulda, 183 oturumdan sonra kabul edilen Beyannamenin 1. Maddesi:
“İnsanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler” denmektedir.
Bugün için Birleşmiş Milletler Genel Kurula katılma hakkına sahip 193 ülke İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini uygulamakla birlikte, her devletin içinde bireysel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği görülmektedir.
Ülkeler’de oluşan pek çok kişisel hak ve özgürlük ihlallerinin genel adı; kul hakkı yemektir.
Kul hakkı, Allah’ın affetmeyeceği yegâne günahtır. Allah “Bana kul hakkı ile gelmeyin” demektedir.
Kul hakkı yiyen bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka hesabını verecektir.
Hırsızlık, haydutluk, dolandırıcılık, kapkaççılık, alışverişte hile gibi mala ve paraya taalluk eden işlemler kul hakkı yememin en büyük ve affedilmez örneklerindendir.
Kul hakkı yemek yalnız maddi değerlerin kaybı ile ilgili değildir.
Yetim hakkı yemek, mirasta haksız paylaşım yapmak, seçimde hile yapmak, çalışanın sosyal haklarını vermemek, sebepsiz işten çıkartmak, insanların bedensel kusurları ile alay etmek, küçümsemek adam kayırmak, rüşvet vermek, olmayan bir evi, arsayı, tarlayı satmak veya birden fazla kişiye pazarlamak, alınan borcu ödememek, dövmek sövmek öldürmek vs. kul hakkı yemenin saymakla bitmeyen şekillerindendir.
Diyeceğimiz odur ki; hayatınızda yaptıklarınızı düşünün, hak yediyseniz nadim olun, Allah’tan af dileyin ödenebilecek bir hak ise ödeyin ve Allah’ın huzuruna kesinlikle kul hakkı ile çıkmayın…