Başkanım Geçmiş Olsun!

Bir ELMİS Eğitim Konferansı’na yaptığınız misafirperverliğin ve Kiraz Festivali’nin ardından, geleneksel büyük bir organizasyonu başarı ile bitirdiniz. Açılışlara, konferanslara, yarışmalara, gösterilere, konserlere, tiyatrolara ve  ödül törenlerine katıldınız. Akşehir’e de inkâr edilemeyecek kalıcı şeyler yaptınız. Ayrıca Altın Kavuk, Altın Eşek ödülleri verdiniz. Tabir caizse oradan oraya koşturdunuz, yoruldunuz ve yorulmaya devam edeceksiniz. Haddim olmayarak sizi kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum. Ancak: * Yıllardır kullanılan “Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği” ismini “… Anma ve Mizah Günleri” olarak değiştirmeseydiniz , * Tanıtım afişinde AKŞEHİR yazısını daha uygun bir yere koysaydınız veya önceden afiş yarışması açsaydınız * “Akşehir Kirazı Kültür ve Sanat Festivali” adıyla Festival içinde Festival yaparak 16 kişinin katıldığı, alternatifi fazla olmayan yarışmayı Şenlikle birleştirerek Şenliğin süresini uzatmasaydınız, * 54 yıldır yapılan göle yoğurt çalma esprisini bir tarafa bırakıp yoğurta su çalmasaydınız. * Restore edilmesi gecikmiş Türbenin önündeki “Dünyanın Ortası Burasıdır” yazan metal sembole alternatif yaratarak “İnanmayan ölçsün” anıtı yapmasaydınız ve en altına “Dünyanın Ortası Burasıdır” demeseydiniz. Daha güzel olmayacak mıydı? Festival kelimesi ilk önce Akşehir’den İstanbul’a giden 55 kişilik kadro ile yapılan ve 3 gün süren Nasreddin Hoca organizasyonda kullanılmıştır. Festival Haberi  Hürriyet Gazetesi’nin 1 Mayıs 1948 tarihli ilk sayısında “AKŞEHİR FESTİVALİ -NASREDDİN HOCA İSTANBUL’DA,  HARP SONU İLK BÜYÜK  VE ORİJİNAL FESTİVAL” şeklinde yayınlanmıştır. Daha sonra Akşehir’de yapılan organizasyonlarda bir süre kullanılan bu Fransızca kelime Türkçeleştirilerek ŞENLİK’e dönüştürülmüş ve bu yıla kadar devam etmiştir. Ama bu yıl Şenlik kelimesi yerine Arapça olan MİZAH kelimesi gelmiştir. Şenlik kelimesi, Hollanda’da 5-6 yıldır NASREDDİN HOCA ŞENLİKLERİ olarak kullanılmaktadır. En önemlisi Sivrihisar Nasreddin Hoca Doğum Şenlikleri yapmaya başlanmıştır. Daha sonra  bunu Nasreddin Hoca Şenlikleri olarak değiştirecektir. Diğer taraftan Hortu Köyünün adı NASREDDİN HOCA Kasabası olmuştur. Dışarıda ne olursa olsun, kaç tane Nasreddin Hoca bulunursa bulunsun gerçek Nasreddin Hoca Akşehirlidir, Akşehir’de yaşamış ve Akşehir’de ölmüştür. Bütün fıkraları Akşehir’de oluşmuştur. Torunlarının torunları Akşehir’dedir. Dolayısıyla bu bulunmaz değeri korumak, Hocamızla  ve Akşehir’le ilgili organizasyonlarda ayrıcalık yaratmak, ses getirecek aktiviteler yapmak Akşehir’i seven herkesin görevi olmalıdır. İnşallah; gelecek yıl yapacağımız şenlikte gerek yurdumuzun çeşitli bölgelerinden gerekse yurtdışından Akşehir’e; davet edilecek folklor ekipleri ile ulusal ve uluslararası kimliğimiz korunacaktır. Gene gelecek yıl vilayetimiz Konya’nın desteği alınacak, turizm firmaları ile anlaşılarak turlar düzenlenecek, Akşehir halkının eğlenmesi yanında yerli ve yabancı turistlere gösteriler sunulacaktır. Ve.. “Kiraz festivali” yerine “Akşehir’in Peynir Baklavası” yarışması yapılacak ve kazanana Altın Tepsi verilecektir…. Bunlar olmasını arzu ettiğimiz şeylerdir. Dileğimiz odur ki: her yıl yapılan bu önemli organizasyonun adı, Sayın Başbakanımızın da kullandığı  gibi “ULUSLARARASI AKŞEHİR NASRETTİN HOCA ŞENLİĞİ” olarak aynen kalmalı ve yoğurda su değil, göle yoğurt çalınmalıdır. Saygılarımla…
  • 665
  • 1