- Akşehir’in; Ünü dünyaya yayılmış Nasreddin Hocası’nın memleketi ,
- Atatürk’ün 24 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz kararını verdiği şehir
- Batı Cephesi Karargahı, Seydi Mahmut Hayrani Türbesi, Ferruhşah Mescidi, Taşmedresesi ve benzer yerleri ile bin yıllık bir tarih hazinesine sahip bir yer,
- Sultan Dağları ile bütünleşen doğa güzelliği, harika bir bitki örtüsü kirazı, çileği, salatalığı, peynir baklavası ile tanınmış bir yöre olduğunu bilmesini ve tanımasını arzu ediyorum.

Bana göre üzücü bir başlık !
Biz Akşehir’liler defalarca “ Hangi Akşehir” diye sorulan soruya muhatap olmuşuzdur.
Ben de sık sık bu soru ile karşılaşırım. Yeni dostlarım, yeni arkadaşlarım, müşterilerim, herhangi bir ortamda yeni tanıştığım kişiler sohbet biraz yoğunlaşıp söz Nasreddin Hoca’dan açılınca bana hep sorarlar :
– Nerelisiniz ?
– Akşehir’liyim .
– Konya’nın Akşehir’i mi ?
– Afedersiniz başka Akşehir var mı? derim.
– Pardon yanlış bir soru oldu galiba, özür dilerim, “Nasreddin Hoca’nın şehri mi?” diye sormam gerekirdi, karıştırdım. diye cevap verirler.
Bu tür konuşmalar çok olmuştur. Üzüntümü belli etmeksizin her defasında, Akşehir’in vilayet olmaya yıllar öncesinden aday, tarihi ve kültürel zenginliği olan 100 bin nüfuslu başlı başına bir şehir olduğunu anlatmışımdır.
Bazı gazete haberlerini okuyorum: Konya’nın Akşehir İlçesinde… diye başlıyor.. ve düşünüyorum: Bu haberler yalnız “Akşehir…” diye başlayamaz mı diye kendi kendime soruyorum. Sonunda idari taksimatla ilgili olduğunu, yer belirlemek amacını güttüğünü ve “Hangi Akşehir” diye sorulabilecek soruya karşılık olarak yazıldığına ancak okuyucunun araştırma imkanını kısıtladığına karar veriyorum.
Gene de “Hangi Akşehir” sorusuna ve Konya’nın Akşehir’i ifadesine tepki gösteriyorum. Bu sorunun sorulmamasını istiyorum.
Çünkü; Herkesin
- 1296
- 15