Geometri Dersi

Ağabeyimin Zonguldak Kilimli istasyonunda geçirdiği 4 yıl süren “Hareket Memurluğu” süresince ben de Mehmet Çelikel Lisesi ortaokulunu bitirdim.

Okulumuz çok değerli hocalarla doluydu. Tarihçi Dursun Kıraç, matematikçi Rana Hazer, geometrici Can Hoca, ayrıca daha sonra milletvekili olan ve bize karda Amerikan futbolunu oynatan beden eğitimi öğretmeni Çetin Yılmaz gibi değerli hocalarımız vardı. Resim hocamız Nesteren Pomay bize karakalem, suluboya ve yağlıboya resim yapmayı öğretir, Ebru sanatı, fotoğraf tabı gibi çalışmalar yaptırırdı. Çoğrafya hocası Ziya Özkaynak ev ödevlerinde yazısı düzgün olanlara yüksek not verirdi.

Geometrici Can Hoca kısa boylu, efendi giyimli, öğrencilere biraz sert davranan ve zaman zaman sınıfa ağzında sigara ile giren bir hocaydı. Sınıfımızda Ünal Kaynak, Şirin Basıner, Gönül Bayer gibi kız arkadaşlarımız olduğu halde hitabı biraz uygunsuz olurdu.1951-1952 döneminde 2/C sınıfında gecen bir geometri dersi sonrası Can Hoca’nın davranışlarını kaleme almıştım:

GEOMETRİ DERSİ

Bir gün Can Bey sınıfa pergel cetvelle girdi
Tahtaya astıktan sonra “Yazın teorem” dedi
Teoremi yazdırdı sona erdi, tahtaya bir şeyler çizdi
Ve yazın öyle ise “Bu bir Paralel kenardır” dedi
Sonra birkaç adım yürüdü, durdu biraz düşündü
Bir şeyler söylüyor biz yazıyorduk
Fakat bunlardan bir şey anlamıyorduk
Nihayet ilerleyip bize doğru geldi
Yüksek sesle bağırıp “Anladınız mı lan?!”dedi
Bizde şafak atmıştı akıl baştan kaçmıştı
Birdenbire sınıfı bir an sessizlik almıştı…
“Anladım hocam” diyemedik, çünkü anlamamıştık…

KİLİMLİ 1954

68 yıl önce yaşadığım bu Geometri Dersi ile ilgili yazıyı kaleme alırken Atatürk’ün yazdığı GEOMETRİ KİTABI aklıma geldi. Araştırmalarım sonucunda Atatürk 1937 sonbaharında bir gün Sivas’a gider 1919 yılında “Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lise’sinde HENDESE dersine girer ve sonuna kadar dersi izler. Öğretimin HENDESE dersinde geçen eski terimlerle yapıldığını görünce bu kitabı yazmaya karar verir. Ve;

  • Zaviye >> açı
  • Nakıs >> eksi,
  • Taksim>> Bölü,
  • Kutr >>  Çap olarak değiştirdi.

Bunun yanında; ÜÇGEN, DÖRTGEN, EŞKENAR, İKİZKENAR, KÖŞEGEN, TÜREV, BOYUT, YATAY, DİKEY gibi Türkçe terimlere yer verdi. Atatürk’ün yapacağı pek çok iş varken kullanılmakta olan eski dil kelimeleri Türkçeleştirip kitapta yazması; eğitime verdiği önemin küçük bir parçasıdır. Atatürk’ün büyüklüğü ve silinmeyecek devrimleri bu konuda da kendini göstermektedir.