Asbest Nedir?

Ülkemizde üretimi ve kullanımı 31.12.2010 tarihinde yasaklanan ASBEST ısıya, aşınmaya, dayanıklı, esnek lifli mineraldir.
Amyant, beyaz toprak ve pekmez toprağı olarak ta bilinen asbestin özellikle evlerde ,tüm işlerde ve işyerlerinde  yalıtım malzemesi olarak kullanımı 11 yıl önce yasaklanmıştır.
Ancak daha önceden kullanılan asbestli maddelerin sökümü, yıkımı, tamiratı ve bakımı işlemlerinde  asbeste  maruz kalındığı bilinmektedir.

Asbest:

  • İnşaat malzemeleri, İzolasyon ve Yalıtım, Kimyasal Maddeler, Tekstil Ürünleri, Kağıt Endüstrisi, Fren, Debriyaj, Balata üretimi, Gemi ve Vagon yapımı gibi yerlerde kullanılmıştır.

Diğer taraftan;
Asbest, geleneksel olarak öğrenilen ısı ve su yalıtım özellikleri nedeniyle kırsal alanlarda yaşayanlar tarafından sıva işinde, çatıların ısı ve su yalıtımında, ocakların yalıtımında yaygın olarak kullanılmıştır.

Bina içinde sıvanın dökülmesi, bina dışında ise doğa olayları nedeniyle sıvanın ya da çatının bütünlüğünün bozulmasıyla havaya karışan asbest liflerinin solunması sonucu asbeste maruz kalınmaktadır. Asbeste bağlı hastalıkların en çok akciğerde tahribata sebep olduğu ve bu tahribatın maruz kaldıktan sonra 10 ile 50 yıl arasında ortaya çıktığı görülmektedir.

Asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar almaktadır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ile 50 yıl arasında değişmektedir.

Ülkemizde; Çanakkale, Bursa, Muğla, Burdur, Konya, Eskişehir, Ankara, Çankırı, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Ağrı, Bitlis, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da Beyaz asbest rezervleri bulunmaktadır.

Asbestin tüm formları Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından 1. Derece kesin kanserojen olarak tanımlanmıştır.

Türkiye’de ise 2016 yılında kurulan (ASUD) Asbest Söküm Uzmanları Derneği mevzuatı gereği asbest ile ilgili zararları önlemek amacıyla uzmanları vasıtasıyla ülkemiz çapında resmi ve özel sektörlerle temas kurarak büyük bir ciddiyetle çalışmaktadır.

ASUD;  “kentsel Dönüşümün bir felakete dönüşmemesi için;

Bakanlıklar, Valilikler, Belediyeler, STK’lar ve Basın mensuplarımızın

destekleriyle  birlikte mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde Asbest

Türkiye’nin yeni Çernobil’i olacaktır.” demiştir.

Bizlerinde bilerek yada bilmeyerek kullandığımız kanserojen malzemelerin risklerine  ilaveten asbestin içerdiği maddelere dikkat etmemiz, özellikle bina yıkımlarındaki etrafa yayılan tozlardan çok uzak durmamız gerekmektedir.