
Yıllar önce bir akşam içip, içip birisine küfür ettiği için karakolda düşen saf bir delikanlının ifadesi alınırken, polisin: “Medyadan geldiler, doğru dürüst cevap ver” demesi üzerine, polise sorduğu sorudur MEDYA NERESİ?
Bu diyoloğ, geçmiş tarihlerde bir yerel gazetede haber olarak yayınlanmıştır. Gene aynı gazete bu haberinde o delikanlı “Küfür ettiğim kişi af etmiş beni neden bırakmıyorsunuz?” diye sormuş; polis de: “AMME bırakmıyor” deyince o da “Kim bu amme gideyim elini ayağını öpeyim” diye polise yalvarmıştır.
Bu yerel gazete hala yaşamaktadır.
Eğer bir yerel gazete tarzını, niteliğini, tarafsızlığını değiştirmeden her türlü olumsuzluklara göğüs gererek yaşantısını yıllarca sürdürebiliyorsa o MEDYA denilen yerdedir. O iyi bir gazetedir, o bir yerel basındır, ne mutlu ona…
Günümüzde görüyoruz ki bir kurum desteğinde olmayan buna rağmen belli bir tiraja ulaşmış pek çok yerel gazete hayatiyetini sürdürebilmek için çaba sarf etmektedir. Gazete sayfalarının uzun ve akıcılığı olmayan yazılarla, makalelerle doldurulması, puntoların büyütülmesi, sürmanşet abartılı reklamların konulması zaruretten kaynaklanmaktadır.
Yerel basın, o yöreye hitap eden, o yörenin ismini, tarihi değerlerini, ürünlerini turistik yönlerini, folklorunu duyurabiliyor ve yörenin kalkınmasına çalışıyorsa o basın desteklenmelidir. Hem de devlet tarafından desteklenmelidir. Basın ilan kurumu ne derece faydalı oluyor bilmiyorum ama yeterli olmadığını zannediyorum.
Nasıl ki Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden her yıl özel tiyatrolar için bir bütçe ayrılıyorsa; hangi bütçeden veya kalemden olursa olsun yerel gazeteler için de bir pay ayrılmalı ve her yıl belirlenecek şartlar dahilinde dağıtılmalıdır.
Dışarıdan gördüğüm kadarıyla gazetecilik zor bir meslektir. Günlük gazeteler her gün hazırlanacak ve sabahın erken saatinde dağıtılacaktır. Gün olarak ertelenmesi veya sabah yerine öğleyin dağıtılması söz konusu olamaz.
Çalışanlarına “sabah 9, akşam 5” gibi bir çalışma saati belirlenmemiştir. Onlarda, bazı mesleklerde olduğu gibi zaman mevhumu yoktur. Sosyal yaşantıları sınırlanmıştır. Her türlü tehlikeyi göze alarak koşuşturmak, haber bulmak, onları dikte etmek, resimlemek, diğer gazeteleri gözden geçirmek, yayınlanmak için gelen yazıları okumak ve gazeteye koymak, mizanpaj yapmak ve her gün aynı heyecanla gene aynı şeyi yapmak kolay bir iş değildir.
Bu iş, boyutu tesbit edilemeyen bir sorumluluk ve büyük bir özveridir.
Bir gazetenin yayın hayatına atılması ve sürdürebilmesi ile ilgili kişisel görüşlerimi şöyle sıralayabilirim :
– Gazete ismi, logosu, amblemi bir ayrıcalık yaratmalı ve dikkat çekmelidir. Ülkemizde yayınlanan gazete isimlerine baktığımızda çoğunun birbirine benzediğini görürüz :
SESİ kelimesi 6 + gazete isminde
POSTA kelimesi 7 + ” ”
GÜNDEM kelimesi 8 + ” ”
YENİ kelimesi 10 + ” ”
HABER kelimesi 23 + ” ” geçmektedir.
Hatta bazı gazete isimlerinin sonuna… GAZETESİ kelimesi getirilmiştir. Kalemin üstüne kalem, kitabın üstüne kitap yazar gibi… Eğer üründe CD Kalemi gibi, yemek kitabı gibi bir cins belirtilmiyorsa ve ürün kapalı ambalajda değilse ürünün ismini, ürünün üstüne yazmaya gerek yoktur. Özetleyecek olursak, değişik bir isimle, farklı bir logo ile yayın hayatına başlamak ve dikkat çekmek başarı getirecektir.
– Gazete ismi bir şehrin, bir ismi olmamalı, yayın alanı sınırlandılmamalıdır. Büyüdüğü zaman daha geniş bir yöreye hitap edebileceği düşünülmelidir.
– Gazete özel değilse belli bir gruba hitap etmemelidir.
– Yerel gazetenin bir amacı, politikası ve yerleşmiş çalışma prensipleri olmalıdır.
– Haberler haber niteliği taşımalı ve dikkat çekici olmalıdır. Gazetecilikte ananevi hale gelen “Köpeğin insanı ısırması değil; insanın köpeği ısırması haberdir” tarifi unutulmamalıdır.
– Gazeteleri yaşlıların ve küçük çocukların da okuyabileceği düşünülerek, vefat ilanlarının dışında günlük vefatların bir başlık altında listelendiği, ruhu sıkıcı duyurular yer almamalı, iç karartıcı trajik haberler, bıçaklı, tabancalı cinayetler, tecavüz olayları daha dikkatle yayınlanmalıdır.
– Yerel gazete öncelikle bulunduğu şehre ve yöreye hizmet etmeli, tanıtmalı yörenin kalkınması için projeler oluşturmalı, iş adamları ile irtibat sağlanarak organizasyonlar yapmalıdır.
– Yerel basın gazete dışında ekipler oluşturarak halkın ilgi duyacağı, katılacağı ve bir sponsor desteği ile ödüllendirilecek yarışmalar düzenleyerek, adından söz ettirmelidir.
– Gazetede yayınlanan haberlerin ve makalelerin içeriği imza sahiplerine ait olmasına rağmen bozuk üsluplar, insanları rahatsız neden ifadeler, argo kelimeler engellenmelidir.
– Gazetede mümkün olduğu kadar sade Türkçe dil kullanılmalıdır.
Türkçeye yerleşmiş fakat az kullanılan veya zaman, zaman ortaya atılan yeni kelimeler kullanılırken, kelimenin kökeni araştırılarak parantez içinde açıklama yapılmalı, okuyucu aydınlatılmalıdır. Bir milenyum çıktı her gazete başka yazdı: kimi millennium, kimi milenium, kimi milennium vs.
– Gazetenin arşivli bir Web Sayfası olmalıdır.
Sonuç olarak sistemli ve özveri ile çalışan yerel basının yanında olmalı, desteklenmeli, teşvik ve takdir edilmelidir.
Yaşamını azimle sürdüren nitelikli yerel basını candan kutluyorum.
- 1251
- 1