İnsan hayatında iz bırakan hayvanlardan en önemlisi köpeklerdir. Köpekler cinsine göre dosttur ,arkadaştır, koruyucudur, yüksek koku alma niteliğinden dolayı dedektiftir. Bazı köpekler güçlüdür kurtlarla boğuşurlar .
Emekli olduktan sonra evde nasıl vakit geçirdiğimi bilemedim. Her tarafım ağrımaya başladı. Ne yapayım derken Maltepe sokaklarında köpek gezdiren emekli bir lise arkadaşım bana bir köpek almamı önerdi , dinlemedim. Kendimi dışarı attım. Bir muhasebe bürosu açarak çalışmaya başladım.
Hitit Güneşi’ nin kurucularından değerli arkadaşım evinde, neşeli ve eğitilebilir “gordon setter” cinsi bir köpekle yaşarken ,sokak köpeklerine destek vermek üzere “Sefertası” isimli bir kitap yazdı, satışından elde edilen parayı sokak köpeklerine harcama aşamasındayken ömrü vefa etmedi..
Çok uzaklarda yalnız yaşayan bir arkadaşım köpek sevmenin tansiyon düşürdüğüne inanarak evinde köpek beslemeye başladı. Evinin bir odasını köpek odası yaptı.. Köpek sayısı bir iken iki , iki İkin iken üç oldu. Şimdi 125 köpeğin bakıldığı bir barınak sahibidir.
Elmadağ yolunda müzikli lokanta işleten kıymetli şair arkadaşım 5-6 ay önce yıllardır beslediği kangal cinsi köpeğinin beklenmedik saldırısına uğradı. Kızan döneminde olan köpekle alt alta üst üste boğuştu, canını zor kurtardı. Kolları, bacakları parçalandı, günlerce hastaneye gitti.
Ve… yıllardır beraber olduğu köpek işten kovuldu !
Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri Kadın ve çocuklara karşı muhlis, özellikle kızan döneminde kötü niyetli kişilere karşı saldırgandır. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer, sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini ister.
Babiller zamanından beri varlığı bilinen Kangal Çoban Köpekleri dağda sürüden ayrılan koyunun başında günlerce aç ve susuz bekler.
17.Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu köpeklerden “Aslan kadar kuvvetli” olarak söz edilmektedir.
Atatürk’ün bir fotoğrafçının hediye ettiği Fox isimli Alman pointer cinsi bir köpeği vardı. Atatürk onu hiç yanından ayırmazdı.
Pek çok açılışlarda, konferanslarda hep yanında olurdu. Köpeği onun dostuydu boş zamanlarını onunla geçirirdi.
Bir gün Atatürk’ü ısırması ile birlikte “Sahibini ısıran köpek bir daha iflah olmaz” diyerek uyutulması emretti..
İnsanlar köpekler kadar görevine , sadık ,dürüst ve yardımsever olsaydı dünya daha başka olurdu.
Gürşen SEVİNÇ
İçinde yaşadığımız zaman bize insanlara maalesef fazla güvenmemeyi durmadan pompaliyor. İnsan doğası gereği guvenmek ve inanmak ister. Böyle zamanlarda kopekler ve hayvanlar siginacaagimiz bir barınak oldular. İyi ki varlar. Neşe kaynaklarımız onlar. Kaleminize, yüreğinize sağlık.